Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet’in hazırlayıp sunduğu Başkent Kulisi siyaset dünyasındaki önemli gelişmeleri ekrana taşımaya devam ediyor. Başkent Kulisi programının bu haftaki konuğu Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş oldu.
Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Kanal 7’nin dünyada ses getiren dizisi olan Elif hakkında paylaştığı anekdot herkesin göğsünü kabarttı.
“MERKEZ SAYIMIZI 100’E ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ”
Şeref Ateş’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Çoğu dost yurt dışına gittiğinde Yunus Emreleri görüyor. Yunus Emre Enstitüsü Türkiye Cumhuriyeti tarafından kurulan bir vakıftır. İlk yurt dışı temsilciliğimizi Bosna’da açtık. 66 ülkede merkezimiz var, merkez sayımızı 100’e çıkarmayı hedefliyoruz.
İsim olarak Yunus Emre Hazretlerini alması çok kıymetli. Ortak bir değer. Kanun çıkartıldığında Meclisteki herkesin kabul ettiği bir isim.
Gelin tanış olalım felsefesi ciltler alacak kadar geniştir. Yunus’un birinci felsefesi ‘can’dır, ikincisi de ‘refik’ refakat edendir.
YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ NE YAPIYOR?
Birincisi Türkçeyi öğretmek. Dili öğrettiğinizde bütün kültür dünyanızı taşıyorsunuz. Herkes dil öğrenemeyebilir. İkincisi kültür-sanattır. İnsanlarla müziğimiz, güzel sanatlarımızı tanıtır ve onların sanatlarını alarak birlikte hareket etmeye çalışırız.
Çağdaş Türkiye’nin kazanımlarını, Türkiye’nin edebiyatçılarını bilim adamlarını anlatırız. Türk kültürüne dair değerler, Endonezya’da hala yaşıyor.
Kurumsal gelişim çok kıymetli. 85 merkezimiz var, 66 ülkede. Büyükelçilikler kıymetli ancak biz o ülkelerdeki insani ve sanatsal gelişmeleri takip ediyoruz. Endonezya’ya yıllardır uğraşıyorduk. Milyonlarca öğrencisi olan Şerif Üniversitesi’nde başladık. O kadar çok ilgi vardı ki. Bin beş yüz öğrenci Türkçe dil kurslarına başladı. Askerlere, astsubaylara Türkçe öğretiyoruz.
Özellikle Bursa’yı Türkiye’yi çok seviyorlar. Ancak ticaret hacmimiz çok düşük. Endonezya kültürel, sosyal ve dini olarak Türkiye’ye çok benziyor. Yakınlık nasıl olacak? Dil. Yine hakeza Latin Amerika’da da Yunus Emre’ye talep oldu. Şili’nin Ankara Büyükelçisinin talebi oldu.
Yunus Emre Enstitüleri vakıf olduğu için ya üniversitelerde ya da bağımsız olarak çalışmalarını sürdürüyor.
“5 MİLYONDAN FAZLA İNSAN TÜRKÇE İLE MUHATAP OLDU”
Bizim vasıtamızla 5 milyon insan Türkçe ile muhatap oldu.
Yunus Emre iktidarın emperyal faaliyetlerinin aracıdır iftiraları atıldı. Ancak bizim öyle bir talebimiz yok. Dizi ihracatında da Türkiye büyük atılım yaptı. Bizim böyle bir planımız yok.
ELİF DİZİSİ İLE HATIRASI
(Elif dizisi) Sadece Balkanlarda değil Endonezya’da da çok fazla izleniyor.
Yıllar önce sayın bakanımız Nabi Avcı beyle Bosna Hersek’e gittik. Bosna Hersek’te de orta dereceli okullarda Türkçe yabancı dil olarak okutuluyor. Şu anda 6 bin 800 öğrencimiz var. Yani köyde kasaba da Türkçe ders olarak okutuluyor. İkna etme süreçlerini düşünün. Bosna Hersek’in yönetim şeklini biliyorsunuz, Kantonlar… Bütün bunlara rağmen büyük bir başarı, teveccüh.
Orada da her yıl büyük bir şölen düzenliyoruz. Çocuklar için, 23 Nisan’ın önünde yada arkasında… Gelirken kimi getirelim? Dediler ki ‘Elif’i getirin! Yav bu Elif kim? Yıllar önce Kanal 7’de oynayan çocuk tabii. Sağ olsun, kırmadı. Ailesiyle beraber geldiler. Sonra büyük bir stat. 8-10 bin çocuk var. Olağanüstü bir coşku var. Ve çocuklar birden bire bende Nabi beye yan yana oturuyorum. Hemen havaya girdik. Sonra bizi sollayıp bizim arkamızda oturan Elif’e koşuyorlar…
Olağanüstü bir ilgi var. Bu doğallıkla ilgili. Çok büyük stüdyolarda çok büyük paralar harcayarak, çok büyük stratejik işler geliştirerek yaptığını çalışmalar… Çünkü samimiyet insanın doğasında var. Samimiyet istediği için insanlar, sizin çok düşük bütçe ile çektiğiniz bir dizi yüzlerce ülkede müşteri, izleyici bulabiliyor.
Türk dizileriyle ilgili iki yıldır çalışıyoruz. Türk dizilerinin çok izlendiği yerlerde Türkçeye talep artıyor ve en son Amerika’ya gittiğimizde orada gördük ki özellikle İspanyolca konuşan insanlar Amerika’da yaşasa bile İspanyol kanalları üzerinden Türkçe dizileri izliyorlar. Dolayısıyla da Türkçeye bir sempatileri oluşuyor.
“KİMİ GÖRSEK BİZE TAYYİP ERDOĞAN’I SORUYORLAR”
Cumhurbaşkanımızın tavırlarına hayran olan pek çok insan da Türkçe öğrenmeye çalışıyor. Yurt dışında kimi görsek bize Tayyip Erdoğan’ı soruyorlar. Bu tür işer, bir dil öğrenme, sanat öğrenme sevmekle ilgili şeyler. Beklenti var. Özellikle Özbekistan, Kırgızistan ve diğer Türki Cumhuriyetlerde ortak hareket etme bilinci var. Çünkü Türkiye’nin kültürel değerleri çok kıymetli.
Ukrayna’da da varız, Rusya’da da varız. Temeldeki düşünce. Biz herkesi insan olarak görüyoruz. Üstüne bir strateji koyuyor ve programlar geliştiriyoruz. Örneğin, Japonya’da farklı, Doha’da farklı, Bosna Hersek’te farklı programlarımız var.
Bu açıdan baktığımızda, Japonya’da Japonlardan oluşan bir Mehteran ekibi var.
Gürcistan’da yetiştirdiğimiz insanlar Türkiye’de iş yapıyorlar. Gürcistan ticaretinin yüzde 70’ini Türkiye’den yapıyor.
Temel amacımız tüm insanlığı ortak değerler çerçevesinde buluşturmak.
Macaristan ile ilişkilerimiz çok daha farklı bir noktada. Türklük bağından dolayı… Macaristan’da eski başbakan Türkçe öğreniyor.
Ruanda’da bir folklor ekibi gönderip bir günlük icraat yapmaktansa oraya hoca gönderip horon nasıl oynanır? onları öğrettik. Türk tarihi dizilerini izleyen halklardan kıyafet talebi oldu.
Bunlar 20 yıl önce sadece halkın samimi duygularla kurduğu dernekler vardı. Hiç düşünemediğiniz yerlerde bunlar vardı. Sadece iyi niyetle yapılan çalışmalardı. TİKA ihtiyacı ortaya çıkarınca Yunus Emre Enstitüsü kuruldu. Bizden bir yıl sonra Türk Dışı Türkler Başkanlığı kuruldu. Yurt dışında algı önemli. Medya sizi şeytanlaştırabiliyor.
15 Temmuz gecesi sabah ilk metni İngilizce hazırlayıp biz yurt dışı temsilcilerimizle biz ulaştırdık. Bizim gibi yapılar Türkiye’nin menfaatlerini dünya çapında korumaktadır.
Yunus Emre Enstitüleri bugün bu entellektüel yapıyla irtibatlı. Sinemacıları, edebiyatçıları aynı zamanda Türkiye’ye getiriyor. Tamamen sivil. Büyükelçiliklerimiz için de büyük bir kolaylık oldu. 5 Aralık’ta Dünya Kahveler Günü’nde Türk kahvesinin tanıtımı büyükelçiliklerle beraber tanıtıldı. Enstitü, standartları yükseltti.
Bizim temel amacımız yereli harekete geçirmek. Bizim istihdamımıza baktığımızda 3’te 2’si yabancıdır.
YUNUS EMRE ESTİTÜSÜ’NÜN TÜRKİYE YÜZYILI HEDEFLERİ
Başka milletler olsa yok olup giderdi. Yedi düvele karşı savaşmışız. Yüz yılın sonuna gelindiğinde Cumhuriyet’le büyüyen Türkiye olarak çalışmalarımızı adlandırdık. Türkler olmadan dünyadaki merhamet olmaz.
Yunus Emre’yi bizim Dante, Erasmus ile mukayese edemezsiniz diyorlar. Çünkü onda yabancı düşmanlığı yok.
2024’te 100 merkez hedefimiz var.